Karaciğer Yağlanması

Karaciğer yağlanması karaciğer hücrelerinde normalin üzerinde yağ depolanması ve birikmesi ile ortaya çıkan bir karaciğer hastalığıdır. Genellikle karaciğer ağırlığının yüzde 5’inden fazlasının yağ olması, karaciğer yağlanması olarak kabul edilir. Karaciğerde fazla miktarda olan yağ dokusu karaciğere zarar vererek iltihabi bir durum oluşturmakta ve karaciğer hücrelerinde harabiyete neden olmaktadır.

Karaciğer Yağlanması

Yağlanmanın derecesi arttıkça karaciğerin fonksiyonlarında azalma meydana gelir. İlerleyen evrelerde karaciğer yağlanması karaciğer yetmezliğine sebep olmaktadır. Karaciğer yağlanması genellikle asemptomatiktir. Özellikle karaciğer yağlanmasının ilk aşamalarında herhangi bir belirti görülmez ve başka bir nedenle yapılan tetkikler sırasında hekimin kuşkulanması ile karaciğer yağlanması teşhis edilir. Hastalık ilerledikçe sağ üst kadranda baskı ve dolgunluk ile birlikte künt bir ağrı oluşturabilir. 

Ülkemizde her dört bireyden birinde karaciğer yağlanması görülmektedir. Karaciğer yağlanmasının başlıca nedenleri; sağlıksız beslenme, fiziksel aktivitenin azlığı ve fazla alkol tüketimidir. Ayrıca karaciğer yağlanması hipertansiyon, hiperlipidemi, obezite, insülin direnci ve/veya diyabeti olan bireylerde daha sık görülmektedir.  

Karaciğer yağlanmasının evreleri ise;

Evre-1: Basit karaciğer yağlanması olarak adlandırılan hastalığın en hafif evresidir. Bu evredeki yağlanma karaciğerde harabiyet oluşumuna yol açmaz.

Evre-2: Bu evrede karaciğerdeki yağlanmaya bağlı olarak karaciğerde inflamasyon ortaya çıkar.

Evre-3: Bu evrede karaciğerde fibrozis gelişmiştir ve karaciğer sertleşerek bağ dokusuna dönüşmeye başlamıştır. Bu durum karaciğer harabiyetini gösterir.

Evre-4: Karaciğer yağlanmasının en ileri evresi olan bu evrede karaciğer sirozu hastalığının gelişimi söz konusudur.

Yükleniyor
Yükleniyor...
X

Site içi arama